Dilin Her Bölgesi Farklı Tatları Algılıyor Bilgisi Gerçeği Yansıtıyor mu Yoksa Sadece Şehir Efsanesi mi?
Bu teoriyi senelerce bize öğretmiş olsalar bile aslında ufak bir tadım testiyle bunun mümkün olup olmadığını deneyebilirsiniz.
Peki gerçekten de dilin her bir bölgesi, farklı tatlar için mi ayrılmış durumda?
İnsan dilinde tatların algılandığı belirli bölgeler olduğu düşüncesi uzun süredir tartışılan bir konu.
Senelerdir bildiğimiz, dilin farklı bölgelerinin farklı tatları daha yoğun algıladığına dair bir teori vardı. Bu teoriye göre, tat tomurcuklarının belirli tatları algılama eğilimi olduğu savunuluyordu:
- Tatlı: Dilin ucu
- Tuzlu: Dilin kenarları
- Ekşi: Dilin yanları
- Acı: Dilin arkası
Hatta bu çizimlerin olduğu, ders kitaplarındaki o meşhur dil diyagramı gözünüzün önüne gelmiştir. Ancak bu teori, günümüzde pek de geçerli değil. Çünkü modern araştırmalar, dilin tüm bölgelerinin aynı tatları da algıladığını keşfetti.
Tat tomurcukları, dilin her bölgesinde bulunur ve her biri tüm temel tatları algılayabilir.
David Pauli Hanig, yaptığı bir çalışmada insan dilinin farklı bölgelerine acı, tatlı, tuzlu ve ekşi örnekler damlatarak tat alma hissiyatının her bölgede de aynı olduğunu keşfetti. Yine bir başka araştırma da Edwin Boring tarafından yürütüldü.
Boring, çalışmasında tat tomurcuklarının damağın üstünde ve boğazda da bulunduğunu gösterdi. Tat sinyalleri, beyne iki farklı kranial sinir aracılığıyla iletilir. Bu sinirler, dilin ön ve arka kısımlarında bulunan tat tomurcuklarından gelen sinyalleri taşıyor.
Dilin belirli bölgelerindeki tat tomurcukları işlevsiz hâle getirilse bile, insanlar hâlâ bazı tatları algılayabiliyor.
Beyinde, tat sinyallerini işleyen nöronlar da belirli tat türlerine özgüdür. Mesela fareler üzerinde yapılan çalışmalar, her tat için beyinde özel olarak uygun nöronların bulunduğunu göstermiştir. Bu nöronlar, belirli bir tada hassasiyetle yanıt verir ve bu sayede tat algımızı oluşturur.
Kısacası, bilinenin aksine aslında tat tomurcukları dilin her yerinde bulunuyor ve her biri farklı tatları algılayabiliyor. Tabii bunun yoğunluğu ve sayısı bireyden bireye farklılık gösterebilir, bu da kişisel tat algısında farklılıklara neden oluyor.
